Gaziantep, Türkiye'nin en kalabalık dokuzuncu, şehir merkez nüfusuyla en kalabalık 6. şehri. 2019 sonu itibarıyla 2.069.364 nüfusa sahiptir. Akdeniz ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin kesişme noktasında bulunan Türkiye'nin önemli şehirlerinden Gaziantep sanayi, gelişmişlik ve kültürel bakımından Güneydoğu Anadolu Bölgesinde birincidir. Eğitim, ticaret ve sanayi şehridir. Hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biridir. Bunların yanında Gaziantep, Türkiye sanayisi ve ticaretinde de çok önemli bir yer tutar. Bunun sebepleri arasında Gaziantep'in Anadolu ile Orta Doğu arasında bir konumda bulunması ve liman kentlerine yakınlığı sayılabilir. Gaziantep'in simgeleri arasında Gaziantep Kalesi sayılabilir.
Gaziantep, bir gastronomi şehri olarak anılır ve aynı zamanda medeniyetler diyarı olarak tanınır. Şehir, zengin tarihi ve kültürel geçmişiyle birlikte birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Bu tarihsel ve kültürel miras, Gaziantep'in benzersiz bir mutfak kültürüne sahip olmasına katkıda bulunmuştur. Gaziantep mutfağı, yöresel lezzetleriyle ünlüdür ve ziyaretçilere bir şölen sunar. Yemeklerde kullanılan taze ve doğal malzemeler, lezzetlere derinlik katar. Kebap çeşitleri, lahmacun, baklava ve katmer gibi tatlılar, Gaziantep mutfağının öne çıkan lezzetlerindendir. Ayrıca, şehirdeki sokak lezzetleri ve restoranlar da gezginlerin damak zevkine hitap etmektedir. Gaziantep, gastronomi turizmi için bir cazibe merkezi olmanın yanı sıra, tarih ve kültür severler için de keşfedilmeyi bekleyen bir şehirdir.
Gaziantep'te çok sayıda pınar bulunmasına karşın hiç doğal göl bulunmamaktadır. Bu yüzden şehrin birçok yerine yapay göller ve barajlar inşa edilmiştir. İlin en önemli akarsuyu Fırat Nehri ve kollarıdır. Gaziantep ilinde çok az doğal orman bulunmaktadır. İldeki toprakların sadece %14'ü ormanlık alanlarla kaplıdır. Bu ormanlarda özellikle meşe ve kızılçam ağaçları hâkimdir. Meşe ormanlarının hepsi bozuk olup koruma altındadırlar. Kızılçam ormanlarının çoğunluğu yapay ormandır. Gaziantep ilinin batı ve kuzey çevreleri ormanlık, bozkır ve meralarla çevrilidir. İlin topraklarının yüzde 60'ı tarıma elverişlidir. Bu kısım, tarlalar, zeytin, Antep fıstığı, meyve ve sebze bahçeleri ile bağlarla kaplıdır.
İldeki başlıca dağlar, ilin batısındaki Nur Dağları ile Sof Dağları'dır. Nur ve Sof Dağları arasındaki bölge levha hareketleri sonucu oluşmuş bir çöküntüdür. İldeki en yüksek dağ ise 1496 metre yüksekliği ile Büyük Sof Dağı'dır. İldeki başlıca ovalar ise İslahiye, Barak ve Tilbaşar ovalarıdır. Gaziantep ilinde Nurdağı ve İslahiye 1. derece, Yavuzeli ve Araban 2. derece, Oğuzeli, Nizip ve Karkamış ise 3. derece deprem bölgesidir.
Gaziantep farklı uygarlıkların, dinlerin, kültürlerin biraraya gelerek birbiri içinde sentezlendiği gizemli bir tarihe sahiptir. Gaziantep'in bilinen en eski adı Romalılar tarafından verilen Antiochia ad Taurum'dur. "Antiochia ad Taurum", Latince "Toroslar'ın karşısındaki Antakya" anlamına gelir. Daha sonra şehri ele geçiren Araplar şehre Ayıntap demiştir. Ayıntap adının kökenine ilişkin rivayetlerden birkaçı;
Ayıntap ismi, Hitit dilinde "han toprağı" anlamına gelen "Hantap"tan türemiştir. Bu ad söylene söylene Ayıntap olmuştur.
Ayıntap, Farsça pınarı bol anlamına gelir.
Ayın, Arapça göz, tap ise pınar anlamına gelir. Yani Ayıntap Arapça pınarın gözü anlamına gelir.
Ayıntap, adını eskiden bu yörede yaşamış bir kral olan Ayni'den almıştır.
Ayıntap adı parlayan şehir anlamına gelir.
Ayıntap adı aynı zamanda "Güzel Çeşme" anlamınada gelir.
Ancak bu rivayetlerden hiçbirinin doğruluğu kesin değildir. Ayıntap adı zaman içinde Antep, Entep ve Antap gibi değişik haller alır. Bu adlardan en yaygını Antep'tir. 1921'de (Antep Savunması'ndan sonra) çıkarılan bir yasa ile Antep'e Gazi unvanı verilir.